İSA MESİH VE İNCİL HAKKINDA

İsa Mesih’in Kimliği

İsa Mesih neden Tanrı’nın Oğlu olarak nitelendiriliyor?

Mesih’in ölümü gibi, kimliği ve kişiliği de sıkça saldırıya maruz kalıyor. Tabii ki halkımızı bu konuda anlayışla karşılıyoruz çünkü düz mantıkla buna yaklaşırsak şöyle bir sonuç çıkarmak doğaldır: “Eğer İsa Tanrı’nın Oğluysa, demek ki Tanrı’nın bir eşi olması gerek.” Haşa! Zaten hiçbir Hristiyan öyle bir sapkınlığa inanmaz. Bir başka söylenti ise şudur; “İsa Mesih’in ‘Tanrı’nın Oğlu’ olarak nitelendirilmesi, Mesih’i yakından tanımayan ve sonradan O’nu ilahlaştırmak isteyen bazı eski Hristiyanların uydurmasından kaynaklanıyor.” Fakat bu da doğru değildir. Aslında sorun şudur ki, toplumumuzda “Tanrı Oğlu” meselesine karşı genel bir önyargı ve alerji vardır. Neden o kadar tepkili davranıyoruz ki? Çünkü bu sözü duyunca hemen Allah’a eş koşulduğunu düşünürüz. Oysa Hristiyanlar da tek Allah’a inanıyorlar. Esasına bakarsak hepimiz Tanrı’nın çocukları değil miyiz? Bunu söylerken tamamen ruhsal boyutuyla söylediğimizi herkes anlamıyor mu? Mesih’in durumu da buna benziyor. Sonuçta bu konuyu anlayamamamızın esas sebebi yine içimizdeki korku ve önyargıdır.  

Tevrat, Zebur ve İncil tutarlı olarak İsa Mesih’i Tanrı’nın Oğlu olarak betimliyor. Peki, Kutsal Kitap bunu nasıl açıklıyor? Her şeyden önce, İsa Mesih’e verilen ‘Tanrı’nın Oğlu’ sıfatının fiziksel değil, ruhsal anlamda kullanıldığını vurguluyor. Çünkü Tanrı ruhtur, dolayısıyla O’nun bir oğul doğurması mümkün değildir. Demek ki bu oğulluk fiziksel değil, tanrısal ve ruhsal bir anlam taşıyor.

Peki, Mesih hangi anlamda Tanrı’nın Oğlu oluyor? İlk önce Mesih’in bu Oğul olma durumunun peygamberlerin sözlerinde çok önceden geçtiğini belirtmeliyiz. (2. Samuel 7, Mezmur 2) Yani gelecek olan Mesih’in ‘Tanrı Oğlu’ unvanıyla tanınacağını belittiler. Daha belirgin sebep olarak bakireden doğması ve onun fiziksel bir babasının olmaması, böyle adlandırılmasını sağlamıyor mu? Nitekim melek Cebrail Hz. Meryem’e gelince şöyle dedi: “Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine ‘Yüceler Yücesinin Oğlu’ denecek” (Luka 1:31). Ayette de gördüğümüz gibi Rab’bin kendisi Mesih’i “Yüceler Yücesinin Oğlu” olarak adlandırırken bizim bu kavrama bu kadar tepkili olmamız doğru mudur? Hepimiz İsa Mesih’in Tanrı’nın bir mucizesi sonucunda bir bakireden doğduğunu biliyoruz dolayısıyla ancak ve ancak “Tanrı’nın Oğlu” olarak nitelendirilebilir.

İsa vaftiz oluyor

Daha sonra, Allah’ın kendisi birçok defa Mesih’in bu sıfatını açık bir şekilde belirtti. İlk önce Mesih vaftiz olurken Tanrı göklerden şöyle seslendi: “Sevgili Oğlum budur, O’ndan hoşnudum” (Matta 3: 17) Daha sonra da Mesih birkaç öğrencisiyle birlikte yüksek bir dağa çıkıp görüşürken birden görünümü değişerek Tanrı’nın görkemine büründü. O anda gökten gür bir sesin şöyle dediğini işittiler: “Sevgili Oğlum budur, O’ndan hoşnudum, O’nu dinleyin” (Matta 17:5). Demek ki bu gerçek, ne kimsenin özel görüşü ne de sonradan yapılan bir uydurmadır. Bu Allah’ın çok önceden bildirmiş olduğu ve defalarca tekrarladığı kendi gerçeğidir.

Diğer önemli bir husus da, Mesih’in kendi tanıklığı. İsa Mesih yargılanmak üzere Yahudi önderlerinin önüne çıkarılıp şöyle sorgulandı: “Tanrı’nın Oğlu Mesih sen misin?” Çünkü Yahudi toplumu tam bu nitelikte bir kurtarıcı bekliyordu. Mesih ise “Evet benim” cevabını verdi. Fakat din bilginlerinin kendi önyargıları ve kıskançlıkları yüzünden yine onu kabul etmek istemediler. Hatta Mesih’in bu sözünü küfür sayarak onu çarmıha mahkûm ettiler (bkz. Matta 26:63-66). Etrafındaki insanlar ve sonraki nesiller yanlış anlamasınlar diye Mesih’in kendisi Tanrı’nın Oğlu olmadığını belirtmek isteseydi bunun için çok fırsatı vardı. Fakat tam tersine bu gerçeği defalarca öne sürdü ve böylece çarmıha gitti. Sonuçta Mesih’in ‘Tanrı Oğlu’ unvanı hiç kimsenin özel yorumu değildir, aksine Tanrı’nın, peygamberlerin ve Mesih’in sözlerine dayalı bir gerçektir.

Aslında başta dediğimiz gibi hepimiz Tanrı’nın çocuklarıyız. Bir oğlun en baştaki görevi nedir? Babasına layık bir şekilde onu temsil etmek  ve ona hizmet etmek değil mi? Adem de ilk yaratıldığında Tanrı’nın suretinde yani bir anlamda Allah’ın ‘oğlu’ olmak üzere yaratıldı (bkz Yaratılış 1:26, Luka 3:38). Fakat ne yazık ki, atamız yaratılışına aykırı olarak davrandı ve büyük bir günah işledi. Onun soyundan gelen hepimiz benzer şekilde göksel Babamız’a ihanet etmişizdir. İsa Mesih ise hayatının her alanında Tanrı’ya yaraşır bir karakter ve hizmet sergiledi dolayısıyla Tanrı’nın Oğlu sıfatına layıktır. İncil’i okuyan herkes Mesih’in her peygamberden çok ötede olup ilahi bir kimliğe sahip olduğunu hemen kavrıyor. İster muazzam konuşmalar veya yaptığı olağanüstü mucizeler olsun, ister inanılmaz doğuşu ya da ölümden dirilişi olsun, İsa Mesih tanrısal bir yapıya sahip olduğunu gösterdi. Bütün bunları ancak “Tanrı’nın Oğlu” sıfatına sahip olan biri yerine getirebilir. İşte bu yüzden İsa Mesih Kutsal Kitap’ta Tanrı’nın Oğlu olarak nitelendiriliyor (bkz. Yuhanna 1:18).

 

 

Soru Listesine Dön
Önceki Konu  Sonraki Konu